
Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisine konuk olan Burcu Pınarbaşı, kadın girişimci kimliğiyle karşılaştığı zorlukları, “cesaret mi finans mı?” ikilemlerini, liderliğin sorumluluklarını ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadının ilham veren dönüşüm hikayesini bizlerle paylaştı…

Kadın kimliğinin hassasiyetini de içinde barındıran bir içgörüyle, annelikten gelen sezgi, bir çocuğun yaşadığı küçük bir kazayla birleşince, bir hayalin tohumu atıldı… Burcu Pınarbaşı, yalnızca kendi çocuğu için değil, tüm çocuklar için daha güvenli, sevgi dolu ve nitelikli bir okul öncesi ortamı yaratma hayaliyle 2016 yılında yola çıktı. Bugün HiPreschools, sadece bir okul değil; çocukların potansiyellerini keşfettiği, ailelerin güvenle teslim ettiği, değerlerle büyüyen bir eğitim topluluğu.
Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisine konuk olan Burcu Pınarbaşı, kadın girişimci kimliğiyle karşılaştığı zorlukları, “cesaret mi finans mı?” ikilemlerini, liderliğin sorumluluklarını ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadının ilham veren dönüşüm hikayesini bizlerle paylaştı. Eğitimde fark yaratmak isteyen herkese umut ve motivasyon verecek bu özel söyleşide, bir annenin hayalinden doğan bir markanın nasıl kurumsal bir başarıya dönüştüğüne tanıklık edeceksiniz.
Keyifli okumalar dileriz…

Burcu Hanım, girişimcilik serüveninizin en başına dönelim. Sizi kendi yolunuzu çizmeye iten motivasyon neydi? Kadın girişimci kimliğiniz bu süreçte nasıl bir rol oynadı?
Anne olduktan sonra kariyerime bir süre ara verdim çünkü kızımı bizzat büyütmek istedim. Her şey aslında küçük bir kaza ile başladı. Kızımın gittiği kreşte yaşadığı ufak bir kaza, okul öncesi eğitim alanına olan ilgimi ve farkındalığımı artırdı. “Ben olsam nasıl bir ortam yaratırdım?” sorusu, HiPreschools’un ilk tohumlarını attı.
Bir anne olarak çocuklara dair içgüdülerim vardı ama başka annelerin çocuklarına da dokunma fikri hem heyecan verici hem de bir o kadar sorumluluk gerektiriciydi. Yine de, çocuklara bir şeyler katabilme duygusu tüm endişelerin önüne geçti.
Türkiye’de kadın olarak bir marka kurmak ve büyütmek cesaret gerektiriyor. Bu yolda sizi en çok ne zorladı?
Finansal zorluklar ilk akla gelen konu gibi görünse de, aslında en büyük sınavım cesaretimle oldu. Zaman zaman başkalarının şüpheleri cesaretimi kırsa da, beni tanıyanlar bilir; bir şeye karar verdiysem mutlaka yaparım ve hızlı aksiyon alırım. Kararlılıkla devam ettikten sonra elbette finansal ve operasyonel gerçeklerle yüzleşmek gerekiyor. Çocuklarla ilgili bir yapı kurarken her ayrıntı titizlikle düşünülmeli. Ama inanarak başladığım her adımda, teknik engeller bile çözülebilir hale geldi.

“Kadın isterse her şeyi başarır” cümlesi sizce ne kadar gerçek?
Evet, klişe gibi duyulabilir ama bir o kadar da gerçek. Türkiye modern bir ülke görünümünde olsa da, konu kadınların başarısı olunca bu modernitenin sınandığını görüyoruz. İlginçtir ki okul öncesi eğitim alanı çoğunlukla kadın çalışanlardan oluşmasına rağmen, kurucuların çoğu hâlâ erkek. Kadınların girişimcilik gücü bence “inanmakla” başlıyor. Sonra çok çalışmakla devam ediyor. En sonunda da, daha çok inanarak ve daha çok emek vererek sürdürülebilir hale geliyor.
Bugün geldiğiniz noktada hem bir kadın hem bir lider olarak sorumluluklarınızın en çok farkına vardığınız an ne zamandı?
Aslında sorumluluklarım birbirinden çok farklı. Öncelikle bir anneyim; bana güvenen ailelerin çocuklarıyla ilgileniyorum. Aynı zamanda bir işverenim; çalışanlarımın büyük çoğunluğu kadın ve birçoğu aile ekonomisine önemli katkı sağlıyor, hatta bazen tüm yükü üstleniyorlar. Bu yüzden onlara adil bir çalışma ortamı sunabilmek, emeklerinin karşılığını verebilmek benim için çok önemli. En çok bu noktada liderliğimin anlam kazandığını hissediyorum.
Sizin gibi kendi hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen kadınlara ne söylemek istersiniz?
Her şey inanmakla başlıyor. Ardından kararlılıkla devam ediyor. Benim tavsiyem şu: “İnanarak başlayın, kararlılıkla sürdürün, mutlaka başarırsınız.” Gerçekten, inanın siz yapabilirsiniz.

Peki bu yolculuğun bundan sonraki durağında sizi neler bekliyor?
Ben sadece çocukların vakit geçirdiği bir kurumun değil, keşfettikleri bir dünyanın liderliğini yapıyorum.
HiPreschools, çocukların kendi güçlü yönlerini keşfettikleri; bizim de o keşiflere tanıklık ettiğimiz bir yer. Mezunlarımızın paylaştığı ortak değerlerle büyüyen, ailelerin de bu kültürün bir parçası olduğu bir mikro toplum oluşturmak istiyorum. Bu birliktelik, bence bırakılacak en anlamlı etki olacak.

Burcu Pınarbaşı ile Girişimcilik, Anneliğin Gücü ve “Hi Preschools”un Hikayesi!
chicago-heating-repair.com bonus verabetgiris.co verabettgiris.com
Yorum Yaz