
Yazan: Dr. Zerrin Işık Tüfekçi

Cam Tavanı Aşmak: Kadın Girişimciliği ve Diş Hekimliğinde Mücadele!
“Kadınlar yalnızca iş kurmaz; sisteme güven, istikrar ve duyarlılığı da kazandırır.”
İş dünyasında kadın olarak var olabilmek, başlı başına bir girişimcilik öyküsüdür. Girişimcilik cesaret, denge, fedakârlık ve yılmaz bir mücadele ister. Ancak sağlık sektöründe kadın girişimciliği, yalnızca bilgi ve beceriyle değil, görünmeyen bir dirençle de şekillenir. Çünkü kadınların önünde hâlâ aşılması güç bir engel durur: “Cam Tavan”
Benim hikâyem, Ankara’nın Konur Sokak’ında, 40 metrekarelik küçük bir muayenehanede başladı. Bir gün çevre esnaflardan biri, eşi ve çocuklarını bana tedaviye getirirken kendisi için erkek bir diş hekimine gideceğini söyledi. “Neden?” diye sorduğumda şu yanıtı aldım: “Kadın diş hekimi diş çekebilir mi? Korkuyorum.” Gülümseyip şu cevabı verdim: “Diş çekmek kuvvet değil, tekniktir.” O gün, yalnızca bir hastayı değil, pek çok önyargıyı da tedavi edeceğimi anladım.
Kendi kliniğimi kurarken finansman bulmak, güven kazanmak, işletme yönetimini öğrenmek derken zorluklarla dolu bir süreç yaşadım. Ama asıl sınav, görünmez bir cam tavanın varlığını fark ettiğimde başladı. Kadınların iş dünyasındaki varlığını destekleyen her söylemin ardında hâlâ sessizce dolaşan bir soru vardır: “Kadın yapabilir mi?” Bu sessiz şüphe, kadın diş hekimlerine duyulan güvenin artmasını da yıllarca geciktirdi. Oysa biz kadın hekimler; aynı eğitimi alıyor, aynı emeği veriyor, aynı titizlikle hizmet sunuyoruz. Diş hekimliğinde farkı yaratan şey cinsiyet değil, insanla kurulan güven ilişkisidir.

Girişimcilik yolculuğumun en zor adımlarından biri, ilk yatırım finansmanını bulmaktı. Ailem, “Bir devlet dairesine gir, maaşın belli olsun,” diyordu. Fakat ben kendi kliniğimi kurmakta kararlıydım. Destek başvurularında en çok duyduğum soru şuydu: “Klinik mi açacaksınız? Eşiniz ya da aileniz destekliyor mu?” Bu, toplumun bilinçaltındaki önyargının sessiz yankısıydı. Oysa girişimcilik; cinsiyet değil, vizyon ve cesaret meselesidir.
Bir kliniği ayakta tutmak yalnızca sermaye değil, aynı zamanda süreklilik ister. Ekonomik dalgalanmalar, dövize bağlı malzeme fiyatları, artan personel giderleri… Ama diş hekimliğinde taviz vermek mümkün değildir; çünkü her şeyin merkezinde insan sağlığı vardır. İşte burada kadın girişimciliğinin en güçlü yanı devreye girer: sabır, istikrar ve sürdürülebilirlik.
Son yıllarda Türkiye’de hızla artan diş hekimliği fakülteleri, sektörde yeni bir sorunu gündeme getirdi: Her yıl binlerce mezun, daralan bir alanda yer bulmaya çalışıyor. Rekabetin niteliğe değil, sayıya odaklanması hem meslek etiğini hem ekonomik dengeyi zorluyor. Ben de bu nedenle yalnızca kendi kliniğimi büyütmeyi değil, genç meslektaşlarıma ilham verecek bir çalışma kültürü oluşturmayı hedefledim. Çünkü gerçek başarı, yalnız ayakta kalmakla değil, başkalarına da yol açmakla ölçülür.
Bir sağlık kurumunu yönetmek, diğer işletmelerden çok farklıdır. Burada yalnızca hasta memnuniyeti değil; etik, insan kaynakları, mevzuat ve kalite dengesi de işin içindedir. Her karar hem tıbbi hem idari hem de insani bir boyut taşır. Bu dengeyi kurmak; uzun çalışma saatleri, sürekli yenilenme çabası ve en önemlisi pes etmemek demektir.

Bugün geriye dönüp baktığımda, her zorluğun beni daha dayanıklı kıldığını görüyorum. Cam tavanı kırmak, bazen tek bir darbeyle değil; sabırla, defalarca vurarak olur. Önce ben inandım. Sonra çevrem bana inandı. Ve sonunda o görünmez tavanı daha az hissetmeye başladım.
Kadınlar yalnızca iş kurmaz; aynı zamanda sisteme güven, istikrar ve duyarlılık kazandırır. Benim girişimcilik hikâyem, yalnızca bir kliniğin değil, kadın emeğinin, sabrının ve profesyonelliğinin görünür olma mücadelesidir. Ve biliyorum ki bu hikâye yalnızca bana ait değil aynı cam tavana dokunan, onu çatlatan ve sonunda ışığı içeri alan tüm kadınların hikâyesidir.

Cam Tavanı Aşmak: Kadın Girişimciliği ve Diş Hekimliğinde Mücadele!
chicago-heating-repair.com bonus verabetgiris.co verabettgiris.com
Yorum Yaz