A Milli Takımımızın Antalya Arena’da Kosova’yı 2-0 mağlup ettiği maçın ardından Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim maçı ve grubu değerlendirdi. Fatih Terim’in açıklamaları şöyle:

“3 puan aldığımız için mutluyuz ama daha rahatlamadık. Daha çok maç var bu maçları aşağı yukarı kazanmak zorundayız. Biraz belki yaklaştık puan olarak ama daha rahatlamadık tam olarak.

‘Hırvatistan grubun favorisi’

Maç maç bakmalıyız. Böyle daha iyi her maçı ayrı planlamak ayrı düşünmek gerekiyor. Hırvatistan için herkesin dikkatini çekmiştim ve grubun favorisi olduğunu söylemiştim. Biz gidebildiğimiz yere kadar kaybetmeden gitmek istiyoruz.

Oyunda hiç bir şey Arda’yı içeri alarak Volkan’ı dışarıda bıraktım. Oğuzhan’da içerde olunca Volkan’ı açık gibi kullandık. Gökhan’ın arkadan bindirmeleriyle etkili oldu. Belirli gol pozisyonlarını bulduk ama olmadı. İkinci yarıda daha rahat hareket ettik.

Yunus Mallı yorumu

İlk yarıda da etkiliydik ama ikinci yarı isabet oldu. Yunus Mallı çok yetenekli bir oyuncu… Onun da tam olarak neler yapacağını gördük. Bazı isimlerin fiziken yorgunluğu oldu kendi takımlarında süre alamadıkları için… Kosova’nın her geçen gün daha iyiye gittiğini görmemiz gerekiyor.

‘Hayal kırıklığı ve tahribat’

Bizim bütün çalışmalarımız, planlarımız üçüncü bölgeye yönelikti. Bu tip maçlarda kilidi açan birinci goldür. Ne kadar erken bulursanız o kadar atak yapar ve güvenli devam edersiniz. İlk üç maçın bizde yarattığı hayal kırıklığı ve tahribat oldu. O tahribat bize kaybetme korkusu getirdi zaman zaman… Onun için bir çok şey denemeniz gerekiyor bu tip takımlara karşı ve denedik. Hiç olmazsa ikinci yarının başında erken golün gelmesi bizleri biraz rahatlattı.

Cengiz Ünder yorumu

Gençlere şans vermeye devam ediyoruz. O da iyi değerlnediriyor çok genç bir evladımız. Hem önemli mesaj hem de iyi bir görev adamı. İki ayağını kullanabilen, Başakşehir’de gayet iyi oynuyor. Yaşlı-genç demeden herkese forma şansı veriyoruz.

İstifa Açıklaması

Benim haberim yok. Dünkü basın toplantısından sonra tamamen kendimi kapattım, telefonum açık değil. Ben böyle bir şey ima ettim mi, yok. Zaten problem orada. Spor kamuoyu ile genel kamuoyu aynı değil. İstifa haberlerinden benim haberim yok. Dünkü basın toplantısından sonra kendimi tamamen kapattım. İstifayı ima etmedim.

Bütün oyunun parçaları bunun (istifa) üzerineydi. Buradayım, daha yapacak çok işimiz var. Karar TFF yönetiminindir. Bunun kararını Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetimidir. Ben böyle birşey olursa çıkar söylerim zaten… Bazılarının dileği böyle olduğu için… Ben ne ima ettim ne söyledim. Şundan yapmadım. Aldın, almadın, kadroya çağırdın, kadroya çağırmadın. Allah kimseyi bizim gibi böyle maçlara çıkarmasın. Başka bir sonuç olsa da söylemeyecektim.

‘Özür dilemeyeni almam demedim’

Ağustos ayında benim beyanım çok açık ama iyi okunmamış ve televizyonda iyi takip edilmemiş. İsterseniz dağıtılsın size iyi bakın. Ben kendi adıma İspanya maçı sonrası üzgün olduğumu söyledim. Kendime ait özür istemedim. Üçüncü olarak Türk halkından özür dilensin demedim kimseye zaten ben zorla özür diletemem. Ben özür dilemeyenleri almam milli takıma demedim lütfen bir kez daha okuyun. Ben 2016’da özür dileidğim gibi 2018’de sorumluuğunu üzerime alıyorum. Kimsenin alamayacağı bir kararla dört maç için kadro kararı verdim. Ben bu bedeli ödemeye hazır olduğumu belirttim. Eğer halkan özür dilemezseniz kadroya almam demedim.

‘Kadroya almak gönlümü kazandı demek değil’

Ben hala aynı noktadayım. Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. Kadroya almak demek gönlümü kazandı demek değil ve eskiye dönecek diye bir şey yok. Milli menfaat daha önemli. Kosova maçı öncesi açıklayacağım Açıklayacağım kadro o gün önemli bir telefon aldım. Emre Belözoğlu çok sevdiğim çok önemli bir kişiliktir kendisi ve uzun senelerdir beraberiz kendisiyle… Bir çok aracı aman yarabbi… Arayı bulanlar için televizyoncu, galerici en son ailem var ama hiç alakası yok.

Emre ve Arda’nın söyledikleri almam için bana kafi geldi ve ondan sonra kadroyu açıkladı. Önce Emre ile sonra Arda ile konuşmam beni tatmin etti ve kadroya aldım. Bu karar açıkcası içime sinerek verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmmaış gibi kabul edemem. Ancak hepimiz profesyoneliz ve bu kararları alabiliyoruz. Üzerlerine düşeni yapıyorlar.