Cengiz Aygün ‘den Bir Portre’Küresel Saadet Zinciri; ‘BiTCOiN’
ünümüzde bilişimin artmasıyla birlikte, internet üzerinden alışveriş ve çeşitli finansal enstrümanlar gündeme gelmeye başladı.
Buna en büyük örnek ise, “Bitcoin” olarak ortaya çıktı.
Peki Bitcoin nedir..?
Bitcoin bir “Kripto Para”dır.
Kripto Para nedir..?
İnternet aracılığıyla kullanılan, hiçbir merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan sanal para birimidir.
Kripto paralar ancak belirli şifrelerle, yerleştirildiği sanal cüzdanlardan yeni şifreler aracılığıyla çıkarılıp kullanılabildiği için bu adı taşıyor.
Piyasada bugün için binden fazla “kripto para” çeşidi var.
Kripto paraların ilk ortaya çıkan ve halen en yaygın olanı “Bitcoin”dir.
Bitcoin 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından kuruldu.
Deneysel olarak başlatılan Bitcoin, herhangi bir merkez bankası ve resmi kuruluş ile ilişiği olmamasına rağmen, ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir üçüncü parti hizmetine, aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital, kripto (şifreli) para birimidir.
Bitcoin denilen kripto paranın reel paraya üstünlüğü ise; herhangi bir ülkenin Merkez Bankasına bağlı olmadığı için herhangi bir ülkenin ekonomik durumundan etkilenmemesidir.
Üstelik, kime ait olduğu bilinmediği için de, açılmış hesapların dondurulması, el konulması gibi bir tehdit sözkonusu değildir. (Şimdilik)…
Sanal para birimi Bitcoin’in değeri tarihte ilk kez 18 bin doları aştı. 2017 yılında yüzde binlik artış gösteren ve son iki ay içerisinde sekiz bin dolar değer kazanan sanal para birimi Bitcoin’in değeri Bitstamp borsasında 18 bin doların üzerinde işlem gördü.
Onlarca yıldır Bitcoin kadar hızlı değerlenen bir varlık bulunmazken Bitcoin’in piyasa kapitalizasyonu 300 milyar doları aşıyor.
Bitcoin şunda 21 milyon adet ile oluşturulmuştur.
Şuanda bunun 16 milyon civarı dolaşıma girmiş ve beş milyonluk kısmıda önümüzdeki kısa zamanda piyasaya sürülecektir.
Sistemde, toplamda 21 milyon bitcoin dolaşıma çıkıncaya kadar üretim devam edecektir, ardından üretim süreci duracak ve sadece işlem masrafları üzerinden desteklenmeye devam edilecektir.
Kıyas yapacak olusak; şuanda dolaşımda bulunan bütün nakit paraların USD cinsinden değeri 31 trilyondur.
Dünyada dolaşımdaki nakit dolar miktarı ise, 1,5 trilyon civarıdır.
Hal böyle olunca henüz 16 milyon adedi dolaşıma sürülen ve 300 milyar dolarlık bir değere ulaşan Bitcoin’in geri kalan kısmı da dolaşıma sunulunca ve 2017 yılındaki % binlik değer artışı düşünülürse, tahayyül sınırlarını aşan bir boyut arz etmektedir.
İyi, hoş, güzel ama bu Kripto para denen “Bitcoin”nin hiç mi riski yok..?
Kara para işlemlerine açık olması, terörün finansmanında kullanılabilirliği, kontrol edilemezliği en büyük handikapıdır.
Kimlik bilgilerinin gizliliği, bir otoritenin denetiminde olmaması, her türlü yasa dışı finansal transferlere açık olması oldukça ciddi sorundur.
Bu bağlamda; devletler tarafından yasaklanması veya tıpkı İsviçre Bankalarında olduğu gibi, hesapların isimlendirilmesinin istenmesinin devletlerce talep edilmesi olasılığı, bir anda çok büyük değer kaybına ve hatta sıfırlanmasına sebep olabilecektir.
Bu anlamda, sanal para Bitcoin çılgınlığına karşı Rusya, Çin ve AB’nin harekete geçtiği kamuoyuna yansımaya başladı.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi, başta bitcoin olmak üzere sanal para birimlerinin kullanıldığı çevrimiçi döviz platformlarına katı kurallar getirmeye hazırlanıyor.
Bir yılda yüzde binlik bir değer artışı, iki ayda sekiz bin dolar değer kazanması da, Bitcoin’in finansal manipülasyonlara ne kadar açık olduğunun somut göstergesidir.
İşin aslı nedir..?
Aslında Bitcoin ile yaşanılan bir FED kurnazlığı olduğu kanaatindeyim.
FED kendi açısından haklı ve korumacı yaklaşımla; rezerv olmayan paralara yönelik bir atak başlattı. Bence, Bitcoin’i de amacına hizmet etmesi için bir araç olarak kullanıyor.
Böylesi bir çılgın furya başlatarak “sanal para”ları tespit etmeyi amaçlıyor.
Bu yüzden Bitcoin 21 milyon adetle sınırlandı.
FED’in bu adımla amacı 20 trilyon dolar parayı bir noktada toplamaktır.
Bu planlamasının periyodu ise 2021 yılına kadardır.
Yakın zamanda Bitcoin’in değerinin astronomik boyutlara ulaşacağını görebiliriz.
Bitcoin ile çok ciddi paralar da kazanılabilir.
Birileri kalkıp, “ben çok büyük paralar kazandım”diyebilir.
Ama, bu Bitcoin denen sihirli şey; FED tarafından planlanmış, sinsice kurgulanmış ve piyasayı kontrol etmeye yönelik adımdan başka bir şey değildir.
Çok büyük iflaslar, batışlar, yıkılan yuvalar yaşanılabilir.
Bitcoin; olmayan bir şeyle, olmayan başka bir şeyin alınmasından başka bir şey değildir.
İnsanların tez zamanda, kolay yoldan ve hemen zengin olma heva ve heveslerine yönelik ciddi bir algı operasyonudur.
Olmayan taşla, olmayan kuşun vurulması hayalidir.
Bir nevi “Saadet zinciri” olayının küresel ölçekli ve daha profesyonelce uygulamasından başka bir şey değildir.
Alınan Bitcoin’ler satılmak istendiğinde, “talebiniz sıraya koyulmuştur” gibi sıkıntılı ve belirsiz süreli bir bekleme periyodu verildiğini ve bunun bile duruma ilişkin riski yansıttığını düşünüyorum.
Yılbaşı yaklaşıyor. Milli Piyango bileti almak bile Bitcoin’e göre daha makul kalır.
Hiç olmazsa orada kaybedeceğin miktar bellidir ve hayati riski yoktur.
Son 40 yıldır finansal analiz ve pratikleri bir nebze olsun bilen birisi olarak; tarihe not düşmek için bile olsa; bu konuda düşünce, duyum ve bildiklerimi paylaşmak istedim.
Demedi demeyin.
Uyarıyorum…
Hem de şiddetle uyarıyorum.
Sakın bu rüzgara kapılmayın.
Sonu hüsran, felaket ve sefalet olur.
Gerisinde takdir sizlerindir.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Simşek’in konuya ilişkin söylemine aynen katılıyorum.
“Bitcoin finans tarihinin en büyük balonu olan Lale çılgınlığını geçmiş. Bu spekülasyondan uzak durmalı. Bitcoin fiyatı aniden aşırı derecede yükselebileceği gibi daha sonra çöküşe de geçebilir.”